blog

Doğum

Doğum, anne karnında gelişimini tamamlamış bebeğin artık burada daha fazla kalamayarak rahim dışına çıkması eylemidir . 37 haftanın sonundaki her rahim dışına çıkma zamanında gerçekleşmiş doğum olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla 37 haftanın altında meydana gelen doğumlara erken doğum diyoruz. Aslında 24 haftanın üzerindeki bebekler destekle de olsa yaşayabilme yetisine sahip olduklarından 24 haftanın üzerindeki her rahim dışına çıkma durumuna doğum demekle birlikte, bu doğumları erken doğumlar olarak niteliyoruz.


Doğurma eylemi hemen gelişen bir durum değildir aksine belli bazı belirtilerden sonra kendisini gösteren ve birkaç aşamadan oluşan bir süreçtir. Doğumun belirtileri kişiden kişiye ve doğumdan doğuma değişebilmekle birlikte en sık karşılaşılanları aşağıdaki gibidir. Bu durumlarda doktorunuzu bilgilendirmeniz iyi olacaktır.

Doğumun Belirtileri:
Sık idrara çıkma ihtiyacı
Kanlı akıntı (rahim ağızını kapatan mukus tıkacından gelir, rengi kahverenginden pembeye kadar değişebilir.)
Suyun gelmesi (bu durumda doğum çok yaklaşmıştır kesinlikle doktorunuzla iletişime geçmeniz gerekir.)
Rahim ağzında değişim (bu ancak muayene sırasında doktorunuzun fark edeceği bir durumdur.)
Doğum sancıları/kasılmaları (Düzenli ve şiddeti giderek artan şekilde)
Doğuma Ait Sancılar:
Doğumun belirtilerinden en bilineni sancılardır. Bu sancılar doğurma sürecinin bir parçası ve doğumun en önemli belirtilerindendirler. Doğurma sürecinin bir gereği ve parçası olan bu ağrılar kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte ortak yanları da vardır:

Doğuma ait sancılar düzenlidir yani ağrı ve kasılmalar düzenli periyodlar halinde olurlar
Doğumurma eylemi yaklaştıkça hem sıklıkları hem de şiddetleri artma eğilimi gösterir.
Doğuma ait sancılar pozisyon değiştirmeniz ya da başka önlemlerle kaybolmazlar.
Gerçek doğumların sancıları 30-60 saniye arasında sürerler.
Yalancı Sancılar:
Diğer taraftan gerçek bir doğumun habercisi olmayan ancak gebeyi doğuma hazırladığına inanılan yalancı doğum sancıları da gebelerin kafasını karıştırabilmektedir. Gerçek doğumun sancıları ile karıştırılabilen yalancı sancılar, rahmi gerçek doğuma hazırladığı kabul edilen, gebeliğin son haftalarında görülen, doğumu ya da erken doğumu tetiklemeyen sancılardır. Özelikleri ise şöyledir:

Periyotları düzensizdir bir sonraki sancının ne zaman geleceği kestirilemez,
Giderek sıklaşıp şiddetlenmezler,
Süreleri tutarlı değildir her kasılma farklı bir süre devam eder,
Pozisyon değiştirince ya da hareket edince kaybolurlar,
Bu sancı ve kasılmalar ciddi manada ağrıdan ziyade rahatsızlık veren sancılardır.

ERKEN DOĞUM
Doğumun gerçekleşme süreci her zaman planlandığı zamanda meydana gelmeyebilir. Duruma göre doğumlar zamanından önce veya sonra da gerçekleşebilir. İşte biz olması gereken zamandan önce meydana gelen doğumlara erken doğumlar diyoruz. Peki, bir doğuma erken  denebilmesi için çocuğun kaçıncı haftadan önce doğması gerekir? Uzmanlar gebeliğin 37.haftasından önce gerçekleşen her doğumu erken diye adlandırmaktadır. Erken doğumların gerçekleşme sıklığına gelecek olursak, ortalama her 10 bebekten 1 i erken doğmaktadır ve ilaveten erken doğumlar özelikle bebekte ciddi risklere neden olabilmektedir. Diğer taraftan erken doğumun gerçekleşme zamanı bebeğin normal doğumunun zamanına ne kadar yakınsa bebeğin yaşama şansı o kadar çok; komplikasyon riski de o kadar az olacaktır. Erken doğan bebeklerde özellikle göz, kulak, solunum ve sinir sistemi ile ilgili problemler oluşabildiği akıldan çıkarılmamalıdır.

Erken Doğumların Belirtileri:
Erken doğumlar da normal doğumlar gibi hemen gerçekleşmez ve gerçekleşmeden önce bir takım belirtiler gösterirler. Erken doğumun belirtileri normal doğumun belirtilerine oldukça benzemekle birlikte belirleyici olan bu belirtilerin 37. Haftadan önce görülmesidir. Bazen de yalancı sancı gibi birtakım belirtilerin erken doğumun belirtileri ile karıştırıldığı unutulmamalı ve ne olursa olsun şüphelendiğiniz durumlarda hekiminizle irtibata geçilmelidir. Bu belirtiler:

Kasık ve karında ağrı ve sancılar ile bel ağrısı
Karın bölgesinde ağrı ve sertleşme
Karından aşağı doğru hissedilen baskı
Plasenta suyunun gelmesi
Kanlı akıntı, kanama ya da lekelenme gibi durumlardır.
Erken Doğumların Sebepleri:
Erken doğumun genetik sebeplerden genital enfeksiyonlara kadar birçok sebebi olabilmektedir. En çok karşılaşılan erken doğum sebepleri aşağıdaki gibidir:

Daha önceden erken doğumlar yapmış olmak
Çoğul gebelikler gibi rahmi zorlayan durumlar
Plasentanın rahim ağzına yerleşmesi
Gebelik zehirlenmesi (Pre-eklampsi)
Genital enfeksiyonlar
Anne yaşının çok ileri ya da çok küçük olması (18 öncesi ya da 35 sonrası)
Alkol, sigara, uyuşturucu gibi alışkanlıklar
Doğumun aralıklarının az olması
Kötü sosyo-ekonomik koşullar
Rahim ağzı yetmezliği (Servikal Yetmezlik) ve rahim anomalileri
Servikal Yetmezlik:
En önemli erken doğumun başta gelen sebeplerinden biri Servikal Yetmezliktir. Servikal yetmezlik ya da rahim ağzı yetmezliği bebeği gebelik boyunca rahimin içinde tutmakla görevli rahmin ağız kısmının zamanından önce ağrısız bir şekilde açılması ile kendini gösterir. Rahim ağzı yetmezliği gebeliğin ikinci üç ayında genellikle 18-22. Haftalar arasında meydana gelmekte ve önlem alınmazsa düşüklere ve erken doğuma neden olmaktadır. Rahim ağzı yetmezliği sörklaj denen cerrahi bir yöntemle rahim ağzı normal doğumun zamanına kadar geçici olarak büzülerek tedavi edilmektedir. 

Düşükler ve Erken Doğumların Farkı:
Düşüklerin de erken doğumların da gebeliğin sonlanma biçimleridir. Benzer şekilde düşüklerde bebeğin yaşama şansı olmadığı gibi erken doğumlarda da ölü doğumlar olabilmektedir. Bu ikisini ayıran temel etken zamandır. Bu sebeple, hekimler gebeliğin 20. Haftasına kadar meydana gelen gebelik sonlanmalarına düşük, 20-37 hafta arasında meydana gelen gebelik sonlanmalarına ise erken doğum denmektedir. Düşüklerde bebeğin yaşama şansı olmazken erken doğumda doğma zamanı normal doğumun zamanına yaklaştıkça bu şans artmaktadır.

GEÇ DOĞUM
Geç doğumlar ya da Günün Geçmesi şeklinde ifade edilen doğumlar, normal doğumun süresi kabul edilen 40.haftadan sonra meydana gelen doğumlardır. Bazı uzmanlar  bu sınırı 42.Hafta olarak kabul etmektedir. Bebeğin normal süresi dolmasına rağmen doğmaması çeşitli sıkıntılara sebep olabilmektedir. Plasentada meydana gelen dolaşım bozukluğu sonucu bebeğe yeterli besin ve oksijen gitmemesi bunların en önde gelenidir. Sebebi tam olarak bilinemeyen bu durum ilk hamileliklerde, daha önce geç doğuranlarda, ileri yaş ve kilolu gebeliklerde daha sık görülmektedir.

SEZARYEN DOĞUM
Doğumun normal şekli bebeğin vajinal kanaldan doğarak dünyaya gelmesi yani vajinal doğumdur. Bununla birlikte çeşitli nedenlerle bu her sefer gerçekleşmeyebilir. Böyle durumlarda bebek bir ameliyatla anne karnından alınmak zorunda kalabilir. Bu tekniğe Sezaryen Doğum denilmektedir. Başka bir ifadeyle Sezaryen Doğum, normal doğum eyleminin gerçekleşmesine mani teşkil eden durumlarda veya hamilelerin kendi istekleri ile, doğumun vajinal yoldan değil de anne karnında bir kesi açılarak uygulanan bir doğum tekniğidir. Sezaryen doğum yüzdeleri yurdumuzda, bilhassa da son senelerde ciddi bir artma eğilimi göstermiştir. Fakat gebelerimizin bilinçlenmesi ve her şey de olduğu gibi doğumda da doğal olanın olması gereken olduğunu anlamaları ile birlikte normal doğum istekleri ve oranları yakın zamanlarda yeniden artmaya başlamıştır.
 

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM
Sezaryen sonrası vajinal doğum diğer adı ile SSVD,  önceki doğumlarını sezaryenle gerçekleştiren gebelerin sonraki doğumu vajinal yoldan yapmasına verilen addır. Kadın doğum hekimleri geçmişte bu konuya çok katı yaklaşmakla birlikte, Gelişen teknikler ve yapılan araştırmalar neticesinde sezaryen doğum sonrasında da vajinal doğumların gerçekleşebileceği anlaşılmıştır. Vajinal doğumun avantajları, sezaryen sonrası olsa da, oldukça fazla olmakla birlikte bu çeşit bir doğumun bazı riskleri taşıyacağını da bilmek gerekir. Her şeyden önemlisi bu kadın doğum uzmanı hekiminizin görüşü doğrultusunda ve hekiminizle birlikte karar vermeniz gereken bir durumdur.
  
MÜDAHALELİ DOĞUM
Bazen normal doğumlar kendiliğinden gerçekleşmeyebilir bu durumda hekim aşağıdaki müdahalelerde bulunabilir:

Suni sancı (Doğum indiksiyonu), sancıların yetersiz olduğu durumlarda doğumun sürecini hızlandırmak için kullanılır.
Epizyotomi, normal doğumda doğumun daha kolay gerçekleşmesi için genital bölgede yapılan kesilere atılan dikişlerdir.
Forseps, annenin ıkınmasının yetersiz olduğu ya da bebeğin bir an önce çıkartılması gereken durumlarda kullanılan kaşık biçiminde bir alettir.
Vakum, Forseps ile hemen hemen aynı amaçla kullanılan bir yöntemdir.



image
Hemen Randevu Al